Arıcı Metin'in değerli izleyicileri, Arıcılar kış hazırlıklarını sürdürüyor. Kimi arıcı arkadaşlarımız arılarını kışlatmak için arılarını yurdun güney bölgelerine taşırken, biz sabit arıcılar da bulunduğumuz bölgede arıları kışlatmaya hazırlanıyoruz.
Bu sene, geçtiğimiz senenin aksine, sarıca arı tehlikesini fazla yaşamıyoruz. Ancak İç Anadolu'da sezon kısa ve bu kısa sezondan istenilen randıman alınamadığı için, arıcı arkadaşların büyük bölümü üzgün. Az olan ürününü de değerinden satamayan arıcıların hevesi kırılıyor. Bu üzgünlük ve kırgınlık, arıcıların arılarını ihmal etmesine de neden oluyor.
Anadolu'da bir deyiş var; "İmama kızıp abdest bozmak"... Arıcı arkadaşların küskünlüğünün arılarını ihmal etmesine neden olmaması gerekiyor. Arıların bakımını hakkıyla yapıp, arıların kışa taze yavruyla girmesini sağlamak gerek. Yani, 2015 sezonunda göstereceğiniz başarının temeli; kış bakımında. Piyasadan ucuz kek alacağım diye, kalitesiz ürün kullanmayalım. Kovanları kardan, çamurdan, rutubetten koruyalım. Hiç unutmayalım. Arı, soğuktan değil rutubetten zarar görür. Kovanları yerden yüksekte konuşlandıralım ve kovanların rutubet almasını önleyecek tedbirleri alalım.
Kış hazırlıkları açısından aslında durum o kadar vahim değil.
Bu resimler, 26 Ekim Pazar günü çekildi. Yağmacılığa karşı kovanların uçuş delikleri daraltıldı. Yerdeki kovanlar için, yaklaşık 30-40 santim yükseklikte platformlar yapıldı. Ve biz bu çalışmaları yaparken arılar yoğun bir şekilde polen topluyordu. Resimdeki arının ayaklarına bakın. Arılar polen topluyor. Yani ana arının yeni yavru yapmaması için hiç bir neden yok.
Yeter ki, biz arımıza gerekli bakımı yapalım. Arılarımız bu bakımın karşılığını bize fazlasıyla verir.
Değerli izleyiciler, önümüzdeki hafta sonunda arıları bir kez daha kontrol ettikten sonra, nasipse 5-9 Kasım tarihleri arasında Muğla Arıcılık Kongresinde olacağız.
Kongre, Türkiye'deki arıcıların, üniversite hocalarıyla, usta arıcılarla buluşmasına ortam hazırlıyor. Sektördeki yeni gelişmelerden haberdar olmamızı sağlıyor.
Bu yıl, ilave olarak, bal yarışması yapılacak.
Kongrenin ardından yeniden buluşma dileğiyle hoşça kalın, sağlıcakla kalın.
Bu sene, geçtiğimiz senenin aksine, sarıca arı tehlikesini fazla yaşamıyoruz. Ancak İç Anadolu'da sezon kısa ve bu kısa sezondan istenilen randıman alınamadığı için, arıcı arkadaşların büyük bölümü üzgün. Az olan ürününü de değerinden satamayan arıcıların hevesi kırılıyor. Bu üzgünlük ve kırgınlık, arıcıların arılarını ihmal etmesine de neden oluyor.
Anadolu'da bir deyiş var; "İmama kızıp abdest bozmak"... Arıcı arkadaşların küskünlüğünün arılarını ihmal etmesine neden olmaması gerekiyor. Arıların bakımını hakkıyla yapıp, arıların kışa taze yavruyla girmesini sağlamak gerek. Yani, 2015 sezonunda göstereceğiniz başarının temeli; kış bakımında. Piyasadan ucuz kek alacağım diye, kalitesiz ürün kullanmayalım. Kovanları kardan, çamurdan, rutubetten koruyalım. Hiç unutmayalım. Arı, soğuktan değil rutubetten zarar görür. Kovanları yerden yüksekte konuşlandıralım ve kovanların rutubet almasını önleyecek tedbirleri alalım.
Kış hazırlıkları açısından aslında durum o kadar vahim değil.
Bu resimler, 26 Ekim Pazar günü çekildi. Yağmacılığa karşı kovanların uçuş delikleri daraltıldı. Yerdeki kovanlar için, yaklaşık 30-40 santim yükseklikte platformlar yapıldı. Ve biz bu çalışmaları yaparken arılar yoğun bir şekilde polen topluyordu. Resimdeki arının ayaklarına bakın. Arılar polen topluyor. Yani ana arının yeni yavru yapmaması için hiç bir neden yok.
Yeter ki, biz arımıza gerekli bakımı yapalım. Arılarımız bu bakımın karşılığını bize fazlasıyla verir.
Değerli izleyiciler, önümüzdeki hafta sonunda arıları bir kez daha kontrol ettikten sonra, nasipse 5-9 Kasım tarihleri arasında Muğla Arıcılık Kongresinde olacağız.
Kongre, Türkiye'deki arıcıların, üniversite hocalarıyla, usta arıcılarla buluşmasına ortam hazırlıyor. Sektördeki yeni gelişmelerden haberdar olmamızı sağlıyor.
Bu yıl, ilave olarak, bal yarışması yapılacak.
Kongrenin ardından yeniden buluşma dileğiyle hoşça kalın, sağlıcakla kalın.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder