Bahceye Yaz Geldi

Bahçeye yaz geldi. Kirazlar bitmek üzere. Arılar kat istiyor. Oğul arılar geliyor. Kayısılar ise 10-15 gün daha ister....

Bahar yağmurlarıyla azan otları, tırpanlıya tırpanlıya durdurmayı başardık ama dikenlerin mevsimi başladı. 10-15 gün sonra dikenler yanına kimseyi yanaştırmayacaklar.....

Bir yandan evin tadilatı için marangozluk faaliyetleri, bir yandan da ağaçlar için damla sulama tesisinin kuruluşu.... Sizin anlıyacağınız işler bayağı yoğun....

 Kuşlar kirazları didikleye didikleye bir hal oldu. Ancak geçtiğimiz yıl bulduğumuz çözüm, bizleri kiraza ortak etti. Yani kirazların hepsini kuşlara kaptırmıyoruz sizin anlıyacağınız. Haldeki tarım ilaçları satan ziraat mühendisleriyle konuştuk. Bir ilaç verdiler. İlacı bir kavanoza sulandırarak  dala bağlıyoruz. Kokusu kuşları ağaçtan biraz uzaklaştırıyor. Bir de korkuluk yaptık. İşe yaramasa bile, korkuluksuz bahçe olur mu? Korkuluk belki kuşları biraz uzaklaştırır ama bizim bahçenin kadrolu baykuşunu etkilemez.

Kadrolu başkuş derken boşuna söylemiyoruz. En az dört nesildir bizim verandanın arkasındaki atölyeyi mesken edinmiş bir başkuş ailesi. Evin önündeki çardağın tepesine tüneyen başkuş, evdeki faaliyetimizi gözlüyor ve ardından yuvasına geçiyor. Bizim bahçeden ayrılışımızı ise bahçenin önündeki elektrik direğinden izliyor, biz arabayla uzaklaşana kadar iki-üç direk peşimizden geliyor ardından yuvasına dönüyor.
Şimdilik hoşçakalın, sevgiyle kalın.