18.3.12

Bahçede Sezonu Açabildik!


Arıcı Metin'in değerli izleyicileri, bugün, zor da olsa iyi haberi verebiliyoruz. Bugün, yürüyerek de olsa, bahçeye ulaşabildik ve sezonu açtık!
Geçen haftaki gibi, bu hafta da, normal yolumuzu kullanmaya niyetlendik. Arapa patinaj çekmesin diye, ön koltuğun ayak boşluğuna iki damacana su, sağ arka koltuğun önüne de bir damacana su olmak üzere, aç damacana suyu yerleştirdik ve hareket ettik. Girişteki kar azalmış ancak 100 metre gidince kara saplandık. Kar lastiği de işe yaramadı yani.
  Aslında dört çeker olsa, belki bu sıkıntıyı yaşamazdık ama başa gelen çekiliyor.
Bunun üzerine kooperatifin en alt tarafından yürüyerek girme yolunu seçtik.
Geçtiğimiz hafta, Levent aynı yolu yürüyerek arılarımıza keklerini vermişti. Biz de aynı yolu kullandık.
Tepenin alt kesimlerindeki yol tamamen kurumuştu. 2-3 kilometrelik zorlu bir tırmanıştan sonra bahçeye ulaştık.
 Yolun alt kesimleri kuru olsa bile, bahçeye geldik ki, kar kapımızın önünü olduğu gibi kapatmış. Önce girişi görüntüledik ardından Bismillah diyerek bahçeye girdik. Bahçenin yaklaşık yarısı karlar altında. Oturup bir mola verdik ve karnımızı doyurduk. Ardından ilk iş, maskeyi giyip arılarımızı kontrol etmek oldu.
Hatırlayacaksınız, geçtiğimiz yıl, kışa girerken, kovanları yeni sisteme göre elden geçirip arıları yeni sistemde kışlatmaya aldığımız söylemiştik. Sıkı durun, şimdi sonucu söylüyorum. Randıman %100! Evet doğru duydunuz. Yeni sistemdeki kovanlarda hiç kayıp yok.
Öylesine kayıp yok ki; Yaklaşık dört çıtayla kışa hazırladığım (Doğrusu kışı çıkaracağından fazla ümidim yoktu.) kovan bile kışı çıkarmış! Yeni sistemde, kovan ağzı otomatik daraltılıyor. Her birinden ancak bir arının geçebileceği üç delik var. Öğlen sıcağında arıların büyük hareketliliğinde bu üç delik yetersiz kalabiliyor. Uçuş deliği önündeki birikim bunu açıkça gösteriyor. Ancak, şimdilik uçuş deliğini arttırmadık. Arıların bakımını yapacağımız hafta uçuş deliğini de yeni duruma göre ayarlarız artık.
Arıların işi bittikten sonra, bahçeyi turladık, güneşle balmumu eritme sistemini devreye soktuk ve ardından budama işlerine başladık. Ancak biraz hamlamışız. İki badem ve bir elmayı bitirene kadar biz de bittik.

Bu haftalık bu kadar yeter diyerek bir mola verdik ve bizim gibi erkenci Murat arkadaşımızı ziyaret edip bir çayını içtik.
Bizden şimdilik bu kadar. Hoşça kalın, sevgiyle kalın.

Hiç yorum yok :