Bu hafta sonu arılarımıza bakacaktık. Uzaktan baktık! Bizim bölgede rakım 1100-1200 metre ve rüzgarı tarif etmekte zorlanıyorum. Arıların kovandan çıkamadığını söyliyeyim siz anlayın. Ankara'nın bile bazı bölgelerinde arıcılar arılarına kat vurmaya başlamışken bizim rüzgara esir olup arıları uzaktan seyretmemiz; bizi diğer arıcıların durumuna imrendirdi.
Neyse biz de boş oturmadık. Yeni sezon için hazırlanan kovanları (kovanların mercedesi) ve katları kullanılana kadar duracakları yerlere yerleştirdik. Bu arada eski yıllardan kalan bozulmuş, kirlenmiş çıtaları yakarak imha ettik.
Bazı arıcı arkadaşlar eski çıtaları tekrar tekrar kullanmayı tercih ediyorlar. Arı sayısının çokluğu nedeniyle kullanılan çıta sayısının fazla olmasının kendilerine ek maliyet unsuru yarattığını savunuyorlar. İlk bakışta haklı gibi görünen mu mazeret aslında pek de haklı değil. Aynı çıtayı tekrar kullanabilmek için bir yıl saklıyorsunuz. Yer sıkıntısı... Tekrar kullanabilmek için pürmüsle yakıp ya da başka bir yolla dezenfekte etmeye çalışıyorsunuz. Zaman ve ilave maliyet... Kullandığınız dezenfektanın çıtalara ne kadar etki ettiğini bilmiyoruz. Bin tane çıta düşünün bunu tek tek yakmak ve kazımanın kaybettirdiği zamanı düşünün sonra çıtanın fiyatını düşünün. Bence eski çıtaları imha etmek daha pratik ve güvenli gibi geliyor.
Tüm arıcı arkadaşlara kolay gelsin. Doğal bal tüketen vatandaşlarımız da iyi bir bal sezonu geçirmemiz için dua etsin. Duaları dualarımıza katılsın.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder