Arıcılığı gezgin olarak yapmayanlar için dinlenme sezonu geldi.
Geçtiğimiz yıllarda bir kaç kez arıları kışlatmak üzere Mersin'e götürdük. Ancak her gidiş bizim için bir çeşit zarar olunca; bu uygulamadan vazgeçtiğimizi duyurmuştuk.
Bu yıl tüm arıları bahçede kışlatıyoruz.
Kışlatma hazırlıklarını daha önceki haftalarda sizlerle paylaşmıştık.
Bu Pazar bahçeyi ve arıları kontrole gittik. Yurdun bir çok yeri karlar altında iken bizim bahçe yolculuğu, bir çeşit piknik gibi oldu.
Gün içinde hava sıcaklığı en fazla 7 dereceyi görünce, arılardan da fazla bir hareket görünmedi.
Yeni sistem kovanlarda tek arılık uçuş deliği ihtiyacı karşılıyordu ve doğru dürüst arı çıkışı göremedik. Eski tip tahta tabanlı kovanlarda bir iki arı çıkışı vardı ama yeni tip polen tablalı kovanlar daha hareketsizdi.
Bahçede yapılacak fazla iş olmayınca biz de dönüş yolunda Ayaş Beli'nde çay molası verdik.
Her zamanki gibi su için sıra vardı ve köfteci İbo'nun yeri de ormancılarla avcıların buluşma yeri olmuştu.
İşin güzel yanı Orman Muhafaza'dan Abdullah beyin de arıcılıktan anlaması bizim sohbetin koyulaşmasını sağladı.
Sizlere de Ayaş Beli'nden su almanızı öneririm. Ayaş, Beypazarı, Nallıhan, Güdül tarafından Ankara'ya dönerken, Ayaş Beli'nden su alın ve hiç bir şey yapmazsanız, o suyla bir çay demleyin. Her zaman içtiğiniz çaydan daha farklı bir tat alacağınızı bilin.
Köfteci İbo'yu daha önceki yayınlarımızdan tanıyorsunuz zaten. Onun için fazla bir şey söylemeye gerek yok. Ev yapımı köfteleri ve semaverdeki çayıyla sizleri bekliyor olacak.
Geçtiğimiz yıllarda bir kaç kez arıları kışlatmak üzere Mersin'e götürdük. Ancak her gidiş bizim için bir çeşit zarar olunca; bu uygulamadan vazgeçtiğimizi duyurmuştuk.
Bu yıl tüm arıları bahçede kışlatıyoruz.
Kışlatma hazırlıklarını daha önceki haftalarda sizlerle paylaşmıştık.
Bu Pazar bahçeyi ve arıları kontrole gittik. Yurdun bir çok yeri karlar altında iken bizim bahçe yolculuğu, bir çeşit piknik gibi oldu.
Gün içinde hava sıcaklığı en fazla 7 dereceyi görünce, arılardan da fazla bir hareket görünmedi.
Yeni sistem kovanlarda tek arılık uçuş deliği ihtiyacı karşılıyordu ve doğru dürüst arı çıkışı göremedik. Eski tip tahta tabanlı kovanlarda bir iki arı çıkışı vardı ama yeni tip polen tablalı kovanlar daha hareketsizdi.
Bahçede yapılacak fazla iş olmayınca biz de dönüş yolunda Ayaş Beli'nde çay molası verdik.
Her zamanki gibi su için sıra vardı ve köfteci İbo'nun yeri de ormancılarla avcıların buluşma yeri olmuştu.
İşin güzel yanı Orman Muhafaza'dan Abdullah beyin de arıcılıktan anlaması bizim sohbetin koyulaşmasını sağladı.
Sizlere de Ayaş Beli'nden su almanızı öneririm. Ayaş, Beypazarı, Nallıhan, Güdül tarafından Ankara'ya dönerken, Ayaş Beli'nden su alın ve hiç bir şey yapmazsanız, o suyla bir çay demleyin. Her zaman içtiğiniz çaydan daha farklı bir tat alacağınızı bilin.
Köfteci İbo'yu daha önceki yayınlarımızdan tanıyorsunuz zaten. Onun için fazla bir şey söylemeye gerek yok. Ev yapımı köfteleri ve semaverdeki çayıyla sizleri bekliyor olacak.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder