Arılar oğul vermeye devam ediyor!

İç Anadolu'da, gün dönümünden sonra arıların oğul vermekten vazgeçtiği söylenirdi. Biz de arıcılığa başladığımızdan bu yana bu genellemeye uygun gelişmelerle karşılaştık. Ancak bu yıl, yağışların etkisi mi? Hava sıcaklıklarının etkisi mi; Salı ve Çarşamba günleri (28 ve 29 Haziran) Peş peşe iki oğul aldık.

Geçen kış, çok arı kaybettiğimizden olsa gerek, gelen oğullara sevindik ama bu son iki oğul, sevincimizi kursağımızda bıraktı. Salı günü gelen oğulun, oldukça güçlü görünce, en erken kat vermeye başladığımız 3 katlı kovandan geldiğinden şüphelendik.

Üçüncü katı incelediğimizde, yoğun nüfusu görünce şüphemiz biraz azaldı ama Çarşamba günü en az 7 çıtaya basan oğulu görünce; üç katlı kovanda iyi bir inceleme farz oldu. Hemen orta katı açtık. Ana memelerini görünce iş anlaşıldı ama en bol alacağımızı umduğumuz kovan, umutlarımıza kara çaldı.

Durum böyle olunca biz de, yeni gelen oğulu önce üç katlı kovanın yanına yerleştirdik. Üzerine bir ana ızgarası ve bir kat gazete koyduktan sonra; üç katlı kovanın üçüncü katını gelen oğulun üzerine yerleştirdik.

Perşembe sabahı da ilk işimiz, iki kata indirdiğimiz kovandaki tüm ana memelerini parçalamak oldu. İki kovanı uzun süre inceledik. İki kovanın arıları arasında geçişler yaşandı ama çoğunlukla her arı kendi kovanına çalıştı. Ana memelerini parçaladığımız kovandan gün sonuna kadar bir çıkış denemesi de olmadı. Umarız, her iki kovandan da azar azar da olsa bal almamız mümkün olur.
Alttaki resimde bu yaz gelen oğulların bir kısmı dizilmiş duruyor...