Bu sene kış kışlığını yapmadı. Bir kerecik kar yağdı, ardı gelmedi ama yağışların maaşallahı var.
Yağışlar yüzünden (ve biraz da öteki işlerden) bahçeye gidip arılarla uğraşamıyoruz. Arılara bakım yaparken değiştireceğimiz kovanları hazırladık ama bizim elimiz boşken hava sıcaklığı 18 dereceyi bulmuyor; 18 dereceyi geçtiğinde de biz arıların başında olamıyoruz...
Hani arıların varroa ilacını yaptık, teşvik şurubunu (düzensiz ve yetersiz olsa da) verdik.
Bugünkü gidişimizde gördük ki kovanlardan iki tanesinde arılar şerbetliğin altına dalak yapmış ve orada faaliyete başlamış. 34 numaralı kovanda ise arılar şerbeti bir haftada tüketememiş. Havanın serin ve rüzgarlı olması nedeniyle kovanı açıp incelemedik ama şerbetini tazeleyip bakım işini erteledik.
Bu arada kendi imalatımız, Balmumu eritme kabının son durumu hakkında bilgi verelim..
Mart ortasında, balmumu eritme kabının üzerindeki örtüleri kaldırıp kararmış petekleri yerleştirmeye başladık. Güneşli günlerde, üç çıtayı yerleştiriyorsun, akşama kadar petek eriyip aşağıdaki kaba balmumu olarak akıyor bile.
Bu öğleden sonra balmumu eritme kabının camını açtığımızda görünen manzara yanda. Yani sizin anlayacağınız balmumu eritmek için onca ateşe, tüp masrafına gerek yok... Hadi sizlere kolay gelsin.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder