25.1.09

Arıcılık kursu


Arıcı yorulmaz!

Hani askerde bir deyiş vardır;
"Asker acıkmaz, asker yorulmaz, asker üşümez... vs. vs."


Arıcı da onun gibidir!
Arıcı yorulmaz,
arıcı doğa severdir,
arıcı çevreyi korur,
arıcı çevrenin yeşillenmesi için gayret gösterir. vs. vs...

Aslında tüm arıcılar öyle midir, yoksa öyle olmasını istediğimizden midir bilinmez ama bu deyiş sık sık söylenir.
Ama hiç olmazsa bizim için bu deyişin yerinde olduğunu söyleyebiliriz.
Kışın insanın sıcacık evinden çıkmayı istemiyeceği zamanda biz Ayaş'taki arılarımızı, Batıkent'teki sıcacık evimizi bıraktık, yağmur-kar demeden Gölbaşı'ndaki arıcılık kursuna katılmayı tercih ettik..

Hani bu kursa bir "zorunluluktan" dolayı katıldığımı düşünmeyin!
Çünkü öyle bir zorunluluk varsa, daha önce Ankara Tarım İl Müdürlüğü'nce düzenlenen bir kursa katıldım ve kursu başarı ile tamamladığıma dair belgeyi aldım.
Ama öğrenmenin yaşı yok düsturunu edindiğim için, yeni bazı şeyler öğrenmenin yararlı olacağı inancıyla, kursa katıldım.

İyi ki de katılmışım.! 6 yıldır arıcılık yapan ben, bilmediğim, dikkatimden kaçan o kadar şey öğrendim ki...


Bir örnek vereyim yeter; Daha önceki yazılarımı okumuşsanız, mum kurdu (mum güvesi) ile başımın dertte olduğunu hatırlayacaksınız...
Bu Pazar günkü derste (25.01.2009) Mum kurdunun niye başıma dert olduğunu anladım... Ben yazın oğul veren arılarımın kendi kendini toparlayacağı düşüncesiyle kovanlarla sonradan ilgilenmemiştim.
Meğerse o kovanın, varsa ikinci katındaki, yoksa da kuluçkalıktaki fazla petekleri almam gerekiyormuş...
Mum kurdunun arıların koruyamadığı peteklere musallat olduğu dikkatimden kaçınca böyle bir sorunu meğerse kendi başıma kendim sarmışım...

Tabii kursiyerlerin meraklı oluşu, öğretmenin de öğretme konusunda istekli ve tecrübeli oluşu çok önemli... Arıcılık yapan ve arıcılığa hazırlanan arkadaşlar o kadar meraklı ki; dersin yarısı soru-cevaplarla geçiyor. Öğretmen de gerçekten (emekli) öğretmen ve üstelik 38 yıllık arıcı olunca, tüm deneyimini bizlerle seve seve paylaşınca, dersin tadına doyum olmuyor...
Normal olarak derste öğrenciler saate bakmaktan dersi kaçırır, biz tam tersine, dersi dinlemekten teneffüsü kaçırıyoruz...
38 yıllık arıcı, emekli öğretmen İhsan Say'ın başarısını şurdan anlayın; son 5 yılda Gölbaşında arı ve arıcı sayısı 5-10 kat arttı.
Bu arada İhsan Say'ın birikiminden yararlanam Gölbaşı Halk Eğitim Merkezi yöneticileri ile Gölbaşı Kaymakamlığının katkısını da unutmamak gerek...

Darısı diğer ilçelerin başına....

1 yorum :

Hayyam dedi ki...

metin bey
bende ankaradayım ss_parlak@msn.com
görüşelim