19.11.17

Gazeteci Metin'den arıcı Metin'e dönüşüm uzun bir süreç oldu.

Bahçeye sahip oluşum 2000,  emeklilik 2002. Toprağı seven, doğaya dönüşü isteyen biri için 2 yıllık araştırma süreci
Ne ekip biçeceğim derken, Kaman cevizi için rahmetli Lokman Avşar'la tanışma.
Toprak analizi ve doğal gübre arayışları için Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak bölümü Başkanı Cumali Karaman hocayı ziyaret .
O dönemin ekonomi dergilerini sürekli takip. Bakıyorsun bir ay tavşan yetiştiriciliği, bir ay devekuşu üretimi, başka bir ay çinçilla yetiştiriciliği..
Her ay birisi tanıtılıyor, kısa sürede köşe dönüleceği anlatılıyor. Pazar araştırması yok, piyasa analizi, talep olup olmayacağı çalışmaları yok. O araştırmaları kendim yapmaya çalışıyorum.
Cevizler tohumdan fidan olmaya başlarken bir de bakmışım ki bizim Tekke köyün muhtarı Mahmut Çamözü ile birlikte arı almaya gitmişim..
Tabii tüm radarlarım arıya dönüyor. Bir gün okuyorum Einstein;" Arılar yok olursa, dört nesil sonra insan nesli yok olur " diyor.
Sadece o mu? Tüm dinlerde balın özel bir yeri var. Kur'an, Cennet'te baldan ırmakları anlatıyor.  Yetmiyor iki ayette (Nahl Suresi 16/128) de arıların görevlendirilişi ve bizim için şifa olduğu vurgulanıyor.
16/68 Rabbin balarısına şöyle ilham etti:"Dağlardan, ağaçlardan ve insanların yaptıkları çardaklardan (kovanlardan) kendine evler edin.
16/69 Sana meyvelerin hepsinden ye de Rabbinin sana kolaylaştırdığı (yaylım) yollarına gir. Onların karınlarından çeşitli renklerde bal çıkar. Onda insanlar için şifa vardır. Şüphesiz bunda düşünen bir (toplum) için ibret vardır.
Özetleyecek olursam, arı beni kendine bağladı, gazetecilik geri plana düştü. Allah'ın (CC) bizler için şifa diye verdiği bir nimeti olabildiğince doğal haliyle insanlara ulaştırabilmek, üretime ve bilgi paylaşımına katkıda bulunabilmek az şey mi?
İşte bu video Gazeteci Metin'in Arıcı Metin'e dönüşünün hikayesini özetliyor. Bu videoyu hazırlayan oğlum Oğuz'un da ellerine ve emeklerine sağlık. Bakarsınız onu da arıcı yaparız.


Hiç yorum yok :