Geçtiğimiz hafta ikinci oğulu aldık.
Çarşamba günü, kupon konuttan komşumuz, meslektaşımız Murat Şahin'le bahçeye gittik. Amaç, arıları ve su deposunu kontrol etmekti... Gittik, depoyu kontrol ettik. İyi ki gitmişiz. Depo dolmuş, şamandra çalışmadığı için taşmış. Kuyunun motorunu kapattık.
Hava serin olduğu için arılarda ciddi bir çalışma yapamadık ama çıta isteyene çıta verdik, az da olsa polen topladık.
Ardından keyfimize bakalım derken, arıların, ceviz ağacının arkasında kümelenmeye başladığını gördük. Hangi kovandan çıktığına baktık ama kestiremeyince, bir yemek molasına geçtik.
Yemeğin ardından gittiğimizde, arının, zor alınacak bir köşeye yerleştiğini gördük. Zordu ama, hiç bir şey imkansız olamaz dedik ve işe koyulduk. Murat Şahin'in yardımıyla işi kısa sürede kotardık. Arıları kovana alınca, gün batımında, asıl yerine taşınması işlemi yapılacak. Bizim ise gün batımını bekleyecek zamanımız yok. Ne yapalım. Arıya, yaz boyu kalabileceği yeri ceviz ağacının gölgesine hazırladık. Tabii bu sayede akşamı beklemeden bölgeden ayrılma şansını yakaladık.
Sınavlarımız nedeniyle bu Cumartesi ve Pazar günü arıları kontrol işi. Atila'ya kaldı. Sağolsun, bugün kendisiyle görüştüğümde arıları, özellikle oğlu, kontrol ettiğini söyledi. Verdiği bilgiye göre; oğul, oldukça iyi durumda. Bu arada Çarşamba günü iki arıya da kat verilmesi gerekecekmiş.
Dostlar sağolsun...
Haa, sınav konusuna gelince; Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'nde Tarım Meslek Yüksek Okulu'na kaydolmuştum ya!
Pazar günü, nasipse, son sınava girdik... Bir aksilik olmazsa, sıra diploma almaya gelecek. Bizim için diplomanın önemi yok. Tayin, terfi alacak değiliz. Niyet, toprak, doğa, bitkiler konusunda daha fazla bilgi sahibi olmakta. Çok şükür bu konuda işe yaradı zannediyoruz.
Şimdilik hoşça kalın, sevgiyle kalın.
Çarşamba günü, kupon konuttan komşumuz, meslektaşımız Murat Şahin'le bahçeye gittik. Amaç, arıları ve su deposunu kontrol etmekti... Gittik, depoyu kontrol ettik. İyi ki gitmişiz. Depo dolmuş, şamandra çalışmadığı için taşmış. Kuyunun motorunu kapattık.
Hava serin olduğu için arılarda ciddi bir çalışma yapamadık ama çıta isteyene çıta verdik, az da olsa polen topladık.
Ardından keyfimize bakalım derken, arıların, ceviz ağacının arkasında kümelenmeye başladığını gördük. Hangi kovandan çıktığına baktık ama kestiremeyince, bir yemek molasına geçtik.
Yemeğin ardından gittiğimizde, arının, zor alınacak bir köşeye yerleştiğini gördük. Zordu ama, hiç bir şey imkansız olamaz dedik ve işe koyulduk. Murat Şahin'in yardımıyla işi kısa sürede kotardık. Arıları kovana alınca, gün batımında, asıl yerine taşınması işlemi yapılacak. Bizim ise gün batımını bekleyecek zamanımız yok. Ne yapalım. Arıya, yaz boyu kalabileceği yeri ceviz ağacının gölgesine hazırladık. Tabii bu sayede akşamı beklemeden bölgeden ayrılma şansını yakaladık.
Sınavlarımız nedeniyle bu Cumartesi ve Pazar günü arıları kontrol işi. Atila'ya kaldı. Sağolsun, bugün kendisiyle görüştüğümde arıları, özellikle oğlu, kontrol ettiğini söyledi. Verdiği bilgiye göre; oğul, oldukça iyi durumda. Bu arada Çarşamba günü iki arıya da kat verilmesi gerekecekmiş.
Dostlar sağolsun...
Haa, sınav konusuna gelince; Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi'nde Tarım Meslek Yüksek Okulu'na kaydolmuştum ya!
Pazar günü, nasipse, son sınava girdik... Bir aksilik olmazsa, sıra diploma almaya gelecek. Bizim için diplomanın önemi yok. Tayin, terfi alacak değiliz. Niyet, toprak, doğa, bitkiler konusunda daha fazla bilgi sahibi olmakta. Çok şükür bu konuda işe yaradı zannediyoruz.
Şimdilik hoşça kalın, sevgiyle kalın.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder