28.6.10

Arılar bu yıl da tat vermiyor

Arıcı Metin'in değerli izleyicileri. Mersin maceramızı anlatmıştık. Bu konuyu kapatabilmek için son durum hakkında bilgi vermek gerekiyor.

Geçtiğimiz yıl Mersin'e 4 kovan göndermiştik. Hesaba göre; Mersin'e giden 4 kovan, 9 kovan olarak dönecekti.
Mart ayındaki ikinci ziyaretimizde, en kötü kovan 8 çıtada olunca ümitlenmiştik. Ancak çok kötü sezon olunca, Arıları bölme işlemini Ankara dönüşüne bırakmış; İhsan Hoca'nın arıları ile birlikte Ankara Gölbaşına dönen arılar orada bölünmüştü.
Ancak bölme işleminde 6 arı elde ettik. Arılar yumurtlamaya başlayınca da kovanların 5'ini yerine yerleştirirken bir tanesini de Gölbaşı'ndaki arıların yanına bıraktık.

Bir süre sonra kapalı yavru gözlerini incelerken; analardan birinin döllenmemiş olduğunu, yavru gözlerinin hepsinin erkek olmasından farkettik. Yani sizin anlayacağınız elde 4 kovan kaldı ve bu dört kovandan ancak bir tanesinden bal alabileceğimizi gördük.


Bu işlemden tek karımız; gelecek sene, dört kovanın ana değiştirme probleminin olmayacağını varsaymak oldu..

Mevcut diğer kovanlara gelince; Onlardan üç oğul aldık. Üçün biri de döllenmemiş ana sorunu yaratınca (kötü hava koşulları, anaların döllenme uçuşuna çıkışını engelledi diye düşünüyoruz) iki oğul sahibi olmuş olduk. Onlardan da bal beklemiyoruz...
Eh geriye kalan kovanlardan ne kadar bal alacağımız da Allah'a kaldı. Allah yardım eder, yüzümüze bakarsa, siparişleri karşılayacak kadar bal almış oluruz.

Bu arada Faselya (Arı otu) hakkında da kısa bilgi vermek isterim. Bu yıl yaklaşık 3 dönüm kadar alana arı otu ektik. Ektiğimiz arı otları kurumaya başladı bile.
Ancak arı otunun, suyu ve sulamayı sevdiğini hatırlatmak isteriz. Çünkü mevcut fidanın yanındaki arı otu kümesi hala yem yeşil ve arılar o bölgeden ayrılmıyor. İki fotoğraf da bu konunun önemini açıkça ortaya koyuyor.

Arıcı Metin'in değerli izleyicileri, sizlere son bir haberim de, medyadan.
Bugünkü Hürriyet Gazetesi'nde (28 Haziran 2010) "Arının zehiri eklem ilacı" başlıklı haberinde, arının iğnesinin eklem iltihabının tedavisine yardımcı olduğu duyuruluyor.
Sao Paulo Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre; astım ve MS hastalarına uygulanan arı sokma terapisinin etkileri incelenmiş ve arı zehirinin eklem iltihabının tedavisinde ve bu hastalıktan korunmada yardımcı olduğu bulunmuş. Habere göre; arı zehiri bağışıklığı da güçlendiriyor.
Görüyorsunuz değil mi; ne kadar zor da olsa, arıcılığa devamın gerekçesi daha fazla. Hoşça kalın, sevgiyle kalın.

Hiç yorum yok :